Yazar: Emir Kara

Günümüzde bir tuşa basarak kolayca çamaşır yıkayabiliyoruz. Oysa bir zamanlar bu iş saatlerce sürüyor, özellikle kadınlar için büyük bir yük anlamına geliyordu. Peki bu büyük kolaylığın arkasındaki isim kim?

Elektrikli çamaşır makinesinin icadı 1908 yılına uzanıyor. Alva J. Fisher adlı Amerikalı mucit, “Thor” adını verdiği ilk elektrikli çamaşır makinesini geliştirerek bu alanda çığır açtı. Ancak ondan önce de bu alana katkı sunan bazı isimler vardı. Örneğin Jacob Christian Schäffer 18. yüzyılda manuel çalışan bir yıkama cihazı tasarlamış, James King ise 1851’de döner tamburlu ilkel bir sistem geliştirmişti.

Ancak elektrikle çalışan ve bugünkü makinelerin atası sayılan ilk sistem Alva J. Fisher’ın eseri olarak kabul edilir. Bugün otomatik programlar, sessiz motorlar ve akıllı kontrol sistemleri sayesinde çamaşır yıkamak artık hayatın sıradan bir parçası haline geldi. Ama bu konforun arkasında yüzyıllık bir mühendislik tarihi yatıyor.

Günümüzde evlerimizin vazgeçilmez bir parçası olan televizyonun arkasındaki mucit kimdi, hiç düşündünüz mü? Bu sorunun cevabı, aslında göründüğü kadar basit değil. Televizyon, tek bir kişinin bir gecede icat ettiği bir aygıt değil; yıllar süren bilimsel gelişmelerin, farklı alanlarda çalışan birçok bilim insanının katkısıyla ortaya çıkmış bir teknolojidir.

Ancak isim vermek gerekirse, televizyonun gerçek mucidi olarak genellikle John Logie Baird anılır. İskoç asıllı bu mucit, 1926 yılında ilk başarılı televizyon görüntüsünü ileten sistemi geliştirmiştir. Hareketli görüntüleri iletmeyi başardığı bu gösterim, televizyon tarihinin dönüm noktası kabul edilir.

Baird dışında, Amerika’da Philo Farnsworth adlı genç bir mucit de bağımsız olarak çalışan ilk elektronik televizyon sistemini geliştirmiştir. O yıllarda henüz 20 yaşındaydı ve çiftlikte çalışırken aklına gelen bir fikirle televizyonun temellerini atmıştı. Yani farklı coğrafyalarda, farklı insanlar benzer fikirleri aynı dönemlerde hayata geçirmiştir.

Kısacası, televizyonun mucidi tek bir kişi değildir. Bu buluş; deney, hata, azim ve zamanla şekillenmiş bir başarı öyküsüdür. Bugün kumandayı elimize alıp kanal değiştirirken, o ilk görüntüleri bulan öncülere küçük bir teşekkür borçlu olduğumuzu unutmamak gerek.